17 Ocak 2012 Salı

Fatura

Yaşamda hiçbir şey bedava değildir. Her şeyin bir "Fatura"sı vardır. Bir gün mutlaka bedelini ödersiniz. Şöyle ya da böyle, erken ya da geç ama mutlaka ödersiniz... 


Doktor bulamayıp, hastane kapısında ağlaşan köylüler, aslında yıllarca şarlatanları alkışlamanın "Fatura"sını ödediklerini nereden bilecekler? Değişik bir "Fatura"dır bu. Kimi zaman "gözyaşı"dır. İnsanlar dizlerine vurduklarında, yıllardır kötü tercihlerinin ve suskunluklarının faturasını ödediklerini bilmezler. "Fatura" er-geç gelir.

Kimi zaman "Fatura" işsizliktir, kimi zaman açlık oluverir. Kimi zaman gelmeyen ambulanstır. Kimi zaman yarı fiyatına giden alın teri. Kimi zaman ucuz ekmek fırınının önünde alaca karanlıkta beklemek olur "Fatura"...

Demokrasi bir fatura sistemidir. "Fatura" öyle eve gelmez. Önünüze, "Oy verdiğiniz, alkışladığınız, zıpladığınız o sahtekar politikacılar yüzünden şahsınıza tahakkuk eden miktar şu kadardır." diye kağıt koymazlar ama "Fatura" gelir.

Bir gün, emekli maaşı kuyruğunda beklemekten ayaklarınız ağrıdığında işte o "Fatura"dır. İş bulamayan çocuğunuz sızlandığında "Fatura", "Seni boşuna mı okuttum?" diye bir acı cümle olmuştur... Kimi zaman "Fatura", akmayan su, kesilen elektriktir. Kimi zaman çirkin, kirli, havasız, pis, beton yığını bir kentte yaşama mahkûmiyeti... 


"Fatura" mutlaka gelir... Size "Öde" demezler. Kendiniz ödersiniz. Unutmamalısınız: O acılar, o gözyaşları, o mutsuzluk, o kahır, o iç çekmeler, o çıkmaz, o umutsuzluk, birer "Fatura"dır... Ve bir gün; bir yabancı havaalanında, ya bir turistik kıyı kentinde ya da ayaklarınızı uzatıp izlediğiniz televizyonda, size laik, çağdaş, özgür bir ülkenin vatandaşı gibi değil... Bir İran mollası, bir Suudi Arap, bir kimliksiz üçüncü dünya ülkesi vatandaşı gibi davranırlarsa ve yüreğinizde bir acı hissederseniz... Bu günlerin "Fatura"sıdır.

"Fatura"sız olmaz...  Yaşamda hiçbir şey BEDAVA değildir.

İnanmayanlar görüyorlar ama farkında değildirler. Bazen okulda, lisede, üniversitede, kursta dalga geçmek, evde boş zaman geçirmek, tembellik etmek, oyun oynamak, film seyretmek tatlı gelir. Ama unutmamak lazım;  arkadan ve gecikmeden "Fatura" da gelir. Üniversiteye giremeyerek, kötü bir yer kazanarak, iyi bir iş bulamayarak, daha az para kazanarak, kötü bir işte çalışmak zorunda kalarak ve daha niceleri... İşte, bunların hepsi "Fatura"dır.

Farkında olmadan ödersiniz. Göz yaşlarınız akar, ama  içinize  akar. Fatura kesilmiştir, geri dönüş yoktur. Siz daha alt bir sınıf, daha az bir kazanç, daha zor işler yapmanın "Fatura"sını ödersiniz. Belki de yaşam boyu böyle kalır. Ama ne var ki, tercih sizin, kimsenin yapacağı  bir şey yoktur. Akılsızlığın "Fatura"sını gönüllü ödemeyi siz istediniz. Göz yaşlarınız içinize akar, akar, akar, durmadan akar ama sesinizi artık kimse duymaz. Anneniz, babanız, kardeşiniz, akrabalarınız bile... Tren kaçmıştır, "Fatura" kesilmiştir. Size ödetirler. Hem de bazen yaşam boyu...


Not: Bu yazı, geçtiğimiz günlerde, e-posta ile geldi şahsıma. Yazarı belli değil... Belki, internette daha önceden, çeşitli yerlerde paylaşılmıştır, bilmiyorum... Ben, yazıyı beğendiğim ve çok anlamlı bir yazı olduğu için paylaşmak istedim...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

ShareThis

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...