12 Kasım 2011 Cumartesi

Bu Kalp Seni Unutmaz: Dr. Atsushi Miyazaki

Depremle iç içe yaşayan, depremi hayatlarının bir parçası sayan Japonya'dan 7.2'lik deprem mağduru Van'a yardım için gelmişti Dr. Atsushi Miyazaki. Japon Yardım Kurtarma Derneği üyesi olarak geldiği Van'da elinden gelen her türlü yardımı yapan Miyazaki, ortalığın durulduğu gerekçesiyle geri çağrılmasına karşın henüz işinin bitmediğini ve oradaki insanların ona ve onun gibilere ihtiyacı olduğunu belirterek çağrıyı reddetmiş ve kalmıştı ama maalesef 5.6'lık 2. depremde, "deprem geçti, artık bir şey olmaz, gidin evlerinize oturun", "artık deprem açısından en güvenli yer Van" sözlerinin ardından gelen depremde, "döşemeleri kaldırsak bina sahibine masraf olacaktı, o yüzden dışarıdan baktık" denilerek kontrol edilen otelin enkazında hayatını kaybetti... Hem de ironik ama "ülkesinde bu şiddette deprem olsa, uykusundan uyanmayacağı bir depremde" hayatını kaybetti...


Dr. Atsushi Miyazaki, enkaz altındaki cansız bedeniyle hepimizi üzdü, hepimizi utandırdı. Binlerce kilometre öteden, belki de dilini bilmediği insanların yaşadığı bu topraklara gelerek yardım için çabaladı ama biz ona, enkaz altında can verdirerek teşekkür ettik! Kimse buna kader demesin, bu bir kader değil!!!

Depremin iki simgesi vardı: Yunus Geray ve Azra bebek. Artık Dr. Miyazaki de 3. sembolü oldu depremin ve ayrıca da Ertuğrul Fırkateyni Faciası ile başlayan Türk-Japon ilişkilerinin de sembollerinden birisi oldu...

Şehitlik, inancımıza göre kutsal bir kavram ama ben, insanlık için çalışan bu yüce doktorun da insanlık şehidi olduğunu düşünüyorum... Miyazaki'nin ailesine, sevenlerine ve Japon halkına baş sağlığı diliyorum... O yüce doktora da Tanrı'nın rahmetini diliyorum... Onun adının hastaneye, caddeye verilmesi ve anıtının / heykelinin dikilmesi önerisini de destekliyorum. En azından bu şekilde ona teşekkür edelim, kadir bilir olduğumuzu gösterelim...


Japon Halkı

Dr. Atsushi Miyazaki'den bahsetmişken Japon halkından bahsetmemek olmaz... Van'da 7.2'lik deprem olunca birçok Japon, Türkiye'nin Tokyo Büyükelçiliği'ndeki posta kutusunu paralar ve notlarla doldurmuşlar. Ancak bu yardımlar, bizdeki gibi isim vererek, reklam yaparak yani görgüsüzce değil asil bir şekilde, isimsiz olarak  (bazılarında en fazla yaş, cinsiyet, şehir var) ve adeta "para bırakıp kaçarak" yapılmış. Bir de bu yardımlar yani posta kutusuna para bırakma hep sabahın çok erken saatlerinde oluyormuş, ki bu yardımı kimse görmesin. Olay, yardımdan utanma ya da "biri görürse rezil olurum, dalga geçer" anlayışından dolayı değil, bizim kültürümüzde olan ama tam tersi davrandığımız "yardım gizli olur", "sağ elin verdiğini sol el görmeyecek" anlayışından... E, dedik ya adamlar bizim gibi değil, Japonlar cidden asil insanlar...

Düşünün, adamlar Mart'ta 9.0 şiddetinde büyük bir deprem yaşıyor, adeta kıyametin provasını yaşıyorlar ama daha henüz o faciayı atlatamamışken, yaralarını saramamışken depremi yaşayan Türkiye'ye yardım ediyorlar... Türkiye'nin Tokyo Büyükelçiliği Basın Müşaviri Sinan Kürün'ün belirttiğine göre yapılan yardımlar 100 binlerce doları geçmiş ve halen yardım yağıyor... Japonya, devlet olarak da Türkiye'ye Japonya Uluslararası İşbirliği Ajansı aracılığıyla 30 milyon Japon yeni (yaklaşık 400 bin ABD doları) ile çadır ve acil yardım malzemesi sağlamaya karar vermişti.


Atılan zarflardaki ve notlardaki mesajlardan bazıları:

"Ganbatte Türkiye (Başar Türkiye)" (5 yaşında bir çocuk)
"Depremden mağdur kalan insanlara, geçmiş olsun demek istiyorum. Mart'ta Japonya'da olan deprem sırasındaki yardımlarınıza bir Japon vatandaşı olarak teşekkür etmek isterim."
"Van depreminde hayatlarını kaybedenlerin yakınlarına en derin taziyelerimi iletir, depremden etkilenen herkese geçmiş olsun demek isterim. 11 Mart'ta yaşanan Japonya büyük felaketinde ülkenizden bir sürü yardım malzemesi ve bağış katkılarınızı almıştık. Teşekkür ederiz. Bu sefer ise ben size yardımcı olmak istedim." (Erkek, Fukuşima'da yaşıyor.)
"Öncelikle başsağlığı diliyorum. Aynı yılda aynı kıtanın iki farklı ucunda büyük felaketin olmasına çok üzgünüm. Mesleğim öğretmenlik (lisede dünya tarihi) olduğundan ülkenizin tarihi, Türk insanların cesaretini, Atatürk'ün büyüklüğünü de iyi biliyorum. En kısa zamanda mağdurların hayatının normal hale gelmesini diliyorum ve iki ülke arasındaki dostluğunun daha da gelişmesini diliyorum."
"Meiji döneminden itibaren sürdürülen iki ülke arasındaki dostluk ve İran-Irak Savaşı sırasında Tahran'daki Japonları kurtardığınız için, Vakayama eyaletinden biri olarak teşekkür etmek istiyorum. 2008 yılında ise Sayın Cumhurbaşkanınızın ziyaret etmesi de bizi çok sevindirmiştir. Geçmiş olsun."
"Van'da meydana gelen depremin çok büyük hasara yol açtığını öğrendim. Bir Japon vatandaşı olarak, oradaki kurtarma operasyonları ve durumun normal hale gelmesi için yardımcı olmak istedim."
"Miktar az ama deprem mağdurları için kullanılırsa sevinirim. Hasarın daha büyük olmamasını diliyorum."

Bir de son olarak, deprem ve yardımlarla ilgili bir şey belirteceğim. 7.2'lik depremden sonra Japonya'nın Ankara Büyükelçisi Kanal 24'teki bir programa katılmıştı. Söz dönmüş dolaşmış ve deprem sonrası yapılan yardımlara gelmişti. Hatırlayacağımız üzere Van'daki yardımlar sırasında izdihamlar olmuş, yağmalamalar ve hatta kavgalar olmuştu ancak Japonya'daki deprem sonrasında ise bunların tam tersi bir şekilde herkes düzenli bir şekilde sıraya girmiş, hiçbir sorun çıkmamıştı. Sunucu bunu sorduğunda Japon büyükelçisinin cevabı manidardır. Yorumsuz olarak aktarıyorum:

"Japonlar için sabır ve disiplin çok önemlidir. Japonya'da insanlara ilkokuldan itibaren bunların eğitimi verilir, sabır öğretilir, sabırlı olması, disiplinli olması öğretilir. Deprem sonrası yapılan yardımlar sırasında insanlar sıraya girmiş ve hiçbir taşkınlık olmamıştır çünkü Japonlar birbirine güvenir ve Japonlar bilir ki, sıranın en sonunda olsa bile, yapılan yardımdan kendisine de bir pay kalacak, kendisi de o yardımdan faydalanacaktır."

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

ShareThis

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...