17 Şubat 2011 Perşembe

"Cep"teki Silahı Düzgün Kullanın

“Hayatlarımıza gireli ne kadar oldu: 10 yıl, 20 yıl, 30 yıl? 30 yılda 1 kilodan 100 grama düştü ağırlığı. O hafifledikçe bizim yükümüz arttı fakat. Bir uzvumuz haline geldi çünkü mobil telefon. Bedensel bütünlüğümüzün ayrılmaz bir parçası…

… 30 yılda, hayatlarımız geri döndürülemez biçimde değişti. Ve bu devrimi en çok telefona borçluyuz. Sadece telefonsuz bir hayatı değil, ondan öncesini de hayal edemiyoruz. Hele cep telefonu sonrası doğanlar için onsuz hayat, tarih öncesi bir döneme ait…”

Böyle diyor Akif Beki, 16 Kasım 2010 tarihinde Radikal Gazetesi’nde yayınlanan “Telefonum, Ben ve Bayram” başlıklı yazısında.

Haksız değil Akif Beki. Zira, belirttiği gibi cep telefonları (ve bilgisayarlar) hayatımızın birer parçası hâline geldi. Sanki onlar vücudumuzun birer uzvu, yaşamsal kaynaklarımız ve onlarsız yaşayamayız. Sanki bunlar yokken hayat da yoktu… Peki, hayatımızın vazgeçilmez birer parçası hâline gelen bu cihazları nasıl kullanmamız gerek? Bu yazıda, cep telefonları özelinde, bu konuya değinmeye çalışacağım…


Aslında bu konuda Radikal Gazetesi 1 Şubat 2011 tarihli sayısının Yaşam ekinde konuyu, Sağlık Bakanlığı tarafından oluşurulan "Elektromanyetik Alanların Sağlık Etkilerini Değerlendirme Alt Kurulu"nun hazırladığı rapora dayanarak anlatmış. Ben burada, gerek o yazıdan gerekse de konu ile ilgili aldığım eğitim ve staj tecrübelerimden faydalanarak temel bilgileri vermeye çalışacağım.

Dikkat Edilmesi Gereken Hususlar
  1. Cep telefonu kullanmayın mesaj atın. Aslında bu ilgili yazının başlığı. Konuyu güzelce özetliyor ama yanlış bir kullanım da söz konusu. Bunu “cep telefonuyla konuşmayın, mesaj atın” şeklinde verse güzel olurdu çünkü mesaj atmak için cep telefonunu kullanmak gerek. Ha, GSM şirketlerinin kampanyaları sonucu mesajlaşmak konuşmaya gore daha pahalı hâle geldi. Neyse...
  2. Telefonda uzun ve gereksiz konuşmayın. Konuşma sırasında da sık sık cep telefonunuzu bir kulaktan diğerine götürün. Cep telefonu ile bir sure konuşunca kulağımız çok ısınır, adeta yanar. Bununla birlikte baş ağrısı oluşuru. Önce kulak, sonra beyin sağlığı için bunu yapmamız gerek.
  3. Konuşurken hoparlör, kulaklık, vb. Yöntemleri kullanın.
  4. Bir numarayı aradığınızda hemen kulağınıza götürmeyin, bağlantının kurulmasını bekleyin. Zira telefon, en çok enerjiyi bağlantı kurulana kadarki süreçte harcar ve bu da yoğun elektromanyetik akım demektir, ki sağlığımız için zararlıdır. Bununla birlikte bir cep telefonu, baz istasyonuna ne kadar uzaksa o kadar çok enerji harcar çünkü telefon en yakın baz istasyonuna bağlanarak haberleşmeyi sağlar ve mesafe ne kadar uzarsa enerji harcaması da o kadar çok olur. Bu hem yoğun enerji harcaması, hem de yoğun elektromanyetik dalga salınımı demektir. Bu durum vücut sağlığının yanında cep telefonu bataryasının da ömrünü normale gore daha çok harcar.
  5. Telefonların kalp, beyin, böbrek gibi organlardan uzak tutulması gerekmektedir. Bununla birlikte, telefonu cep telefonu cep yerine çantada taşınmalı. Eğer cepte taşınması gerekiyorsa, bu durumda tuşlu kısım dışarıya bakacak şekilde yerleştirilmeli. Çünkü dalga yayılımı ilgili taraftan olur ve aksi durumda kasıklara, cinsel organa ve böbreklere zarar vermesi söz konusu.
  6. Hamileler, çocuklar cep telefonu kullanmamalı, onların ve tabiî bebeklerin yanında da cep telefonu ile konuşulmamalı.
  7. Gece yatarken cep telefonu kapalı kalmayacaksa, yataktan belli bir mesafe (aşağı yukarı 1 metre) uzağa konmalı.
  8. Cep telefonları haraketli araçlarda kullanılmamalı. Zira araç içinde metal çeperlerden içeri yansıyan elektromanyetik alan şiddeti, açık havadakinden daha fazla elektromanyetik dalgaya yol açmaktadır. Bu metal çeperler elektromanyetik alanın dışarıya çıkmasını önlediğinden dalga içeride kalmaktadır. Bu da sağlığı olumsuz etkilemektedir.
SAR Değeri Düşük Telefonlar Tercih Edilmeli

Yukarıdaki maddelere ek olarak 9. Madde olarak “SAR değeri düşük telefonlar edilmeli”yi eklemeliyiz.

Peki, SAR nedir? “Özgül emilim oranı veya özgül soğurma oranı (İngilizce: Specific absorption rate) (SAR), radyo frekans (RF) elektromanyetik alana maruz kalındığında beden tarafından soğurulan enerji oranının bir ölçüsüdür. Birim doku kütlesi başına soğurulan güç olarak tanımlanır ve birimi W/kg'dır. SAR ya tüm beden üzerinde ya da küçük bir örnek hacim (genelde 1 g veya 10 g doku) üzerinden ortalaması olarak alınır.” (Wikipedia) Yani SAR kısaca bir cihazın yaydığı elektromanyetik güçtür.


Yüksek SAR değerine sahip cihazların etkileri ise kısaca şunlardır:

Kısa Vadeli Zararları (24 Saat):
  1. Görüş alanında daralma.
  2. Kalp rahatsızlıkları.
  3. Kalp pilinin bozulma riski.
  4. Hafıza zayıflaması ve beyin tümörü riski
  5. Yoğun stres ve yorgunluk hissi.
  6. Kalıcı işitme bozuklukları.
  7. Konsantrasyon ve dikkat bozulması.
  8. Embriyo gelişiminin zarar görmesi.
  9. Kulak çınlaması ve kulaklarda ısınma
  10. Kadınlarda düşük riskinin artması.
  11. İşitmede geçici aksaklıklar oluşması.
  12. Kan hücrelerinin bozulması.
  13. Baş ağrıları ve sersemleme
  14. Bağışıklık sisteminin bozulması.
Uzun Vadeli Zararları (10 Yıl):
  1. Yüksek tansiyon.
  2. Genetik yapının bozulması.
  3. Sperm sayısının azalması.
  4. Beyaz kan hücresi (lenfoma) kanseri.
  5. Cilt kanseri.
  6. Kan beyin bariyerinin zedelenmesi.
Telefonların SAR değerlerini internetten, googla’dan bulmak mümkün. Örneğin;

En düşük Sar değerine sahip telefonlar:


Marka
Model
SAR değeri (W/Kg)


Samsung
F210
0.20

Nokia
6267
0.31

Emporia
Life
0.37

HTC
TYTN11
038

LG
KE970 Shine
0.43

LG
KU970
0.43

Nokia
6290
0.47

Samsung
U600
0.48

Nokia
8800i
0.50

LG
KG130
0.52


En yüksek SAR değerine sahip telefonlar:


Marka
Model
SAR değeri (W/Kg)

Sony Ericsson
T650
1.80

Sony Ericsson
W880i
1.45

Nokia
E51
1.40

Sony Ericsson
W950i
1.35

Sony Ericsson
Z610i
1.32

Sony Ericsson
K810i
1.31

Sony Ericsson
W610i
1.31

Sony Ericsson
W660i
1.27

Sony Ericsson
K550i
1.25

LG + Nokia
KU250 + N5700
1.24


Son olarak, cep telefonlarının SAR değerlerini aşağıdaki sitelerden inceleyebilirsiniz.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

ShareThis

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...